Garrett McNamara, klasik sörfçü profiline uymasa da tow-in büyük dalga sörfünde kırdığı pek çok dünya rekoru onu yeterince iyi tanımlıyor. Ekstrem sporun öncülerinden olan Amerikalı sörfçü, yıllardır tüm dünyayı gezerek dalgaların Everest'ini arıyor. O dalga, Portekiz'in Nazaré sahillerinden çıksa da McNamara'nın en sevdiği anısı "Jaws"ta yaptığı sörf.

Massachusetts doğumlu McNamara'nın sörf yolculuğu, 11 yaşında taşındığı ve ilk görüşte aşık olduğu Hawaii North Shore'da başladı. Oahu kıyılarında daha küçük dalgalarda sörf yaptıktan sonra Hawaiian Triple Crown Series yarışında daha deneyimli rakiplerle karşılaştı.

Bugün resmen profesyonel bir sörfçü olan McNamara, Japonya'ya gitti, dili öğrendi ve muazzam bir üne kavuştu. Dünyanın dört bir yanında başarılara imza atan sörfçü 1989'da yaşadığı bir talihsizlik sonucunda Oahu'da büyük bir dalganın üzerindeyken kaburgalarını kırdı.

Sörfe 1992 yılında geri döndü ancak milenyumun başında tow-in sörfe geçiş yaparak yolculuğunu bir üst noktaya taşıdı. Bu ekstrem sörf dalında bir WaveRunner tarafından kıyıdan daha uzakta, daha hızlı ve büyük dalgalara doğru çekilen McNamara genellikle 20-40 fitlik dev dalgalarda sörf yapıyordu.

1990'ların başında ortaya çıkan tow-in sörf, on yıl içerisinde giderek daha popüler oldu. 2001 yılında McNamara, Maui, Hawaii'de, dünyanın dört bir yanında sörf tutkunlarının acımasız doğasına ve 70 fitlik dalgalarına ithafen "Jaws" adını taktıkları Pe'ahi kıyılarının açıklarında düzenlenen büyük bir tow-in etkinliğini gözüne kestirmişti.

Tow-in partneri Rodrigo Resende ile birlikte genellikle büyük dalgaların en sıklıkla görüldüğü günlerde, 7 Ocak'taki 2002 Tow-in Dünya Kupası için Jaws'ta antrenmanlara başlamışlardı.

O gün, tüm koşullar mükemmeldi; okyanus, en büyük dalgayı kollayan sörfçülerle doluydu. McNamara, suya çıktığında 50 mph hızlarda çekilmişti, dalga tepesine yükselmeden önce dalga yüzeyinden hızla savrulurken halatı bıraktı.

Sörf tahtasını tamamen parçalayacak güçte bir dalganın içine girdi ve uçurum gibi dik dalganın yüzüne doğru çekildi.

McNamara düşmek üzere olduğunu hissetti ama son saniyede dalganın dışına savrularak diğer tarafına doğru çıktı. Adrenalin ve keyifle kollarını kaldıran sörfçü, o anı "okyanusta yaşadığı en unutulmaz anı" olarak nitelendiriyor.

Tow-in Dünya Kupası'nı kazanmak o an için ona yeterli gelse de kutlama gecesinden sonra rotayı bir sonraki büyük dalgaya çevirdi. Böylece bir sonraki ve en çılgın projesi için kolları sıvadı; Alaska civarındaki buzul parçalı tsunami üzerinde sörf yaptı.

McNamara ve ekibi, 2007 yılında tsunami üzerinde sörf yapan ilk kişiler oldu. Öte yandan, McNamara, Portekiz'in dev dalgalarıyla bilinen ve Avrupa'nın en büyük yeraltı kanyonlarına ev sahipliği yapan Nazaré kıyılarına davet edildikten sonra en büyük dalga arayışını sürdürdü.

2011 yılında Nazaré'ye gitti ve tepeden en dibe 78 fit boyundaki bu dalga ile dünya rekorunu kırdı. Bu başarı, Nazaré'ye sörf dünyasında ünlendirdi; artık burası dünyanın dört bir yanındaki Büyük Dalga Kaşifleri için doruk noktası olarak tanınıyor. Bu başarıdan iki yıl sonra McNamara, yine Nazaré'de 30 metre olduğu tahmin edilen dünya rekoru niteliğinde bir dalgada sörf yaptı.

Ekstrem sporların sakin temsilcisi, bugün ise çeşitli çevre projeleri üzerinde çalışıyor ve Yamaha elçisi olarak en tehlikeli maceralarında markanın WaveRunner'ları ile güvenliğini sağlıyor.