Kenny Roberts, Grand Prix motosiklet yarış tarihinin en etkili ve en tanınmış isimlerinden biri. Yamaha'yla geçirdiği 13 yılda üç 500 cc şampiyonluğuna uzanan, Amerika'nın ilk dünya şampiyonu "King Kenny", 1975 Indy Mile'ın da aralarında olduğu sayısız unutulmaz performansı ile AMA yarışlarında bir efsane olarak görülüyor.

Dönemin birçok büyük Grand Prix motosiklet yarışçısı gibi Roberts'ın kariyeri de gençliğinde California'nın toprak pistlerinde başladı. 18 yaşındaki pilot, 1970'in yılbaşı günü ilk kez katıldığı profesyonel AMA yarışlarında gösterdiği etkileyici performansla dördüncü oldu ve başarılı performansları sayesinde kısa sürede fabrika destekli Yamaha America ekibine katıldı.

1971'de AMA Yılın Çaylağı seçilen Roberts, bir sonraki sezon ise Uzman klasmanında sürücülüğe yükselerek bu kategorideki ilk yarışını kazandı. 1973 yılında hem off-road hem de pist yarışlarında AMA Grand National Şampiyonu oldu.

1974'te birden çok Grand Prix şampiyonluğu olan Giacomo Agostini ile karşı karşıya geldiği Daytona 200'de zafere ulaştı. İlk GP'sine Dutch TT'de Yamaha TZ250 ile giren pilot, pol pozisyonu aldı ve ilk yarışında podyuma çıktı.

250 cc ve 500 cc Grand Prix yol yarışları için Avrupa'ya dönmeden önce Amerika'da çeşitli motosiklet yarışı serilerinde yeni başarılara imza attı.

Roberts, Venezuela'da 250 cc sınıfının ilk yarışını kazandıktan sonra Jarama, İspanya'da ikinci turda 500 cc ile ilk yarışına çıktı. O yarışı ikinci sırada tamamlasa da kariyerine Avusturya, Fransa ve Mugello'daki Nations etkinliğinde art arda aldığı üç galibiyet ile devam etti. Dördüncü galibiyetini Britanya GP'sinde alan sürücü, Almanya'da koşulan sezon finaliyle de Amerika'nın ilk dünya şampiyonu oldu.

1979 sezonu öncesinde Roberts, bir test kazasında geçirdiği sakatlık sonucu Venezuela'daki açılış yarışını kaçırmak zorunda kaldı. Geri dönüşünü yaptığı ikinci turda Avusturya'da fırtınalar estirerek zirveye yerleşti; böylece yılın ilk beş yarışının dördünü kazanmış oldu. Silverstone'da Barry Sheen ile girdiği efsanevi çekişme sonunda ikinci galibiyetini aldı.

Roberts, 1980 sezonunun ilk yarışlarında adeta durdurulamıyordu; üst üste üç galibiyetle üçüncü dünya şampiyonluğuna doğru ilerliyordu. 1983 yılında altı birincilikle dördüncü şampiyonluğuna yaklaşsa da Grand Prix yarışlarından emekli olmadan önce sadece iki puanla unvanı yine bir Amerikalı pilot olan Freddie Spencer'a kaptırdı.

Kariyerine takım sahibi olarak, Wayne Rainey ve John Kocinski için Yamaha ile yarışarak devam eden Roberts, 2000'li yılların başlarında MotoGP'de yarışacağı motosikletlerini kendisi geliştirdi.

Roberts'ın en iyi performanslarından biri, Grand Prix başarısının öncesinde, meşhur 1975 Indy Mile Grand National'da geldi. Yamaha, Amerikan Flat Track yarışlarından önce hakimiyeti Harley-Davidson'lardan almak üzere toprak pist iskeletinin iki zamanlı yol yarışı motoru ile buluştuğu bir TZ750 geliştirdi.

Roberts sıralamalarda geride kalsa da hızı 150 mph'nin üstüne çıkabilen ve Yamaha'nın rakiplerinden çok daha hızlı olan 125 bhp gücündeki motosikletindeki ustalığıyla dudak uçuklatan bir performans sergiledi.

Arayı kapatmaya başlayan Roberts, kısa sürede dördüncülüğe ilerledi. Liderlik çekişmesinden yaklaşık 20 metre geride zafer için tüm gücüyle savaşırken dış taraftaki saman balyalarına düzenli olarak çarpıyordu. Amerikalı, artık son turda arayı kapatmış ve öndeki Harley ikilisinin ardından üçüncülüğe yükselmişti. Son virajdan güçlü çıkan Roberts, hem Corky Keener'ı hem de Jay Springsteen'i geçti ve yarım motosikletlik farkla kazandı.

Indy Mile'da bugüne kadar görülen en iyi performans olarak kabul edilen bu yarış ve tüm sayısız başarıları, Kenny Roberts'ı American Flat Track tarihine altın harflerle kazıdı.

2009 tarihli bu videoda Kenny Roberts'ın Indy Mile'a ikonik TZ750 arazi motosikleti ile nasıl geri döndüğünü ve birkaç hızlı etapla seyirciyi nasıl coşturduğunu görebilirsiniz.