E40G, Yamaha'nın özel olarak ticari kullanım için geliştirdiği ilk motosikletti. Dünyanın dört bir yanında zorlu koşullarda kullanılması beklenen motorda performans önemli olsa da daha çok mükemmel dayanıklılık, güvenilirlik ve hizmet verebilirlik üzerine yoğunlaşıldı.
Tasarımcının yeni çizimlerinde aradığı şey işte bu tür bir sağlamlıktı. Yeni renk ve hatlara sahip olan bu modeller kullanılacakları çeşitli ülkelere gönderildiklerinde, kısa sürede dünyanın dört bir yanındaki insanların ve sektörlerinin yaşam ve geçim kaynağı olarak büyük beğeni kazandı.
Hızın öne çıktığı eğlence amaçlı modellerden farklı olarak bu yeni tasarım ile tam donanımlı yeni bir Yamaha dıştan takmalı motor grubu olan Enduro serisi doğdu. E40G'nin satışları uzun yıllardır olduğu gibi bugün de devam ediyor. Yamaha dıştan takmalı motorlarda uzun süredir kullanılan mavi, kırmızı, siyah çizgiler; güvenilirliğin, gücün ve kullanım kolaylığının simgesi oldular. Ayrıca, tüm kıyı halklarının aşina olduğu bu çizgiler, Yamaha dıştan takmalı motorları görenlerin anında tanımalarını sağladı.
Motor
Yamaha'nın E40G modelinde 78,0 x 70,0 çap-strok oranlı, sıralı iki silindirli 669cc bir motor bulunuyor.
XT600 Ténéré, seri üretim off-road modeli XT600'ün modifiye edilmiş bir versiyonudur. Paris-Dakar Rallisinde hızların her yıl artması ile motor ve süspansiyon performansları da geliştirildi. YDIS (Yamaha Dual Intake System) donanımlı 600cc motor, Yamaha'nın off-road modellerinde ilk kez kullanılan ön disk freni, dirsekli Monocross süspansiyon, alüminyum salınım kolu ve daha pek çok özelliği barındıran motosiklet aynı zamanda son derece güvenilir bir profil çiziyor.
XT600 Ténéré sadece Paris-Dakar yarışçılarının değil bu yarışın maceracı ruhuna hayran olan pek çok motosiklet sürücüsünün de ilk tercihi. Onların hayallerine hayat veren Ténéré, daha sonra Paris-Dakar motosikletlerinden esinlenilen modellerin sayısında dünya genelinde bir patlamaya yol açacaktı.
XT600 Ténéré, on yıl önce piyasaya sürüldüğü günden bu yana sadece 20.000'i Fransa'da olmak üzere Avrupa'da 61.000 satışa ulaştı. XT500 ile açılan Adventure kategorisi, XT600 Ténéré'nin satışa sunulması ile popülerlikte de sınıf atladı. XT600 zamanla Yamaha markasının "maceracı ruhunun" simgesi haline geldi.
Motor / Şasi
XT600 Ténéré, özel tasarım bir iskelet ve 600cc, dört zamanlı, tek silindirli bir OHC motor donanımına sahiptir.
İki zamanlı dıştan takmalı motor üreticisi olarak ün kazanan Yamaha'yı dünyanın önde gelen dıştan takmalı motor markası olmasını sağlayan en önemli etkenlerden biri de çevre dostu motor imalatındaki teknik uzmanlığıydı. İlk olarak 1990'larda ABD'de dıştan takmalı motorların çevresel etkilerini azaltacak emisyon standartları hayata geçirildi. Bu kritik hamle çok geçmeden dıştan takmalı motor üreticilerini daha çevre dostu motorlar geliştirmeye yöneltti.
Öte yandan, Yamaha dört zamanlı dıştan takmalı motor için Ar-Ge faaliyetlerine 1975'te başlamıştı, 1984'te ise bu segmentteki ilk ürünü F9.9A'yı satışa sundu. F9,9A modelinde beyaz rengin tercih edilmesinin nedeni, yelkenli yatlarda yardımcı motor imajı yaratmaktı. Ancak yelkenli teknelerde güvertenin genellikle su seviyesinden yüksek olması ve dolayısıyla görüş hattının da yukarıda olması sebebiyle F9.9A'nın üst kısmı düz bir yüzey olarak tasarlandı ve bu tür çeşitli özellikler eklendi.
Tasarım ekibi, üst kısmın şeklini yağ karteri eklenebilecek şekilde değiştirmek ve yelkenli teknelere güç sağlamak üzere talep edilen yüksek itişli pervaneler tasarlamak gibi dıştan takmalı motorun formunu etkileyen zorlu görevlerin altından kalktı.
Motor
F9.9A, 9,9 beygir gücünde iki silindirli, 232cc bir motordur.
Yamaha'nın geliştirme felsefesi, iyi denge üzerine kurulu olsa da o dönemde Avrupa'da Alman Autobahn, yüksek hızda sürüş teknolojisini geliştirdi. Böylece bu büyük motosikletlerde, çok yüksek hız aralığında düz çizgide dengeyi korumak, en önemli değerlendirme kriteri haline geldi. Yamaha, yeni FJ1100'ünü geliştirmek için son hızla çalışıyordu.
Modelin supersport özelliğini vurgulamak üzere 16 inç ön ve arka jantlarda karar kılındı. Daha alçakta yer alan ağırlık merkeziyle çok yüksek hız aralığında denge bakımından avantaj sağlanmıştı. Sürüşü o kadar benzersizdi ve Alman sürücülere o kadar iyi hitap ediyordu ki FJ1100, supersport'tan çok tam donanımlı bir uzun yol motosikleti olarak konumlandırıldı.
Motor / Şasi
FJ1100, Yamaha'nın bir litre üstü kategorisinde yer edinme çalışmalarının bir ürünüydü. 1.097cc hacimli motorun çapı 74 mm, stroku ise 63,8 mm. Buna ek olarak, iskelet, "yan iskelet" denilen kendine has bir şekle sahip. ,Bu son derece yüksek rijiditeli iskelette arka kısımdaki ana borular, direksiyon başlığını geçip onu her iki tarafından sararak ön tarafa uzanıyor, başlığı her tarafından kucaklıyor.
1985 yılında Amerikan pazarı için üretilen VMAX 1200, benzersiz tarzı ve öne çıkan güçlü performansı ile kısa zamanda büyük rağbet gördü ve satışları 20 yılı aşkın bir süredir hiç durmadı.
VMAX, düz hatta hızlanma konusunda olağanüstü bir performans sunmak üzere tasarlandı. V-Boost sistemiyle 5.750 devire kadar 1. ve 2. silindir, 5.750 devirin üstünde ise 3. ve 4. silindir arasındaki emme manifoldunda gaz kelebeği supapları açılır.
Motor hızı arttıkça ateşleme sisteminden gelen uyarıyla supaplar da kademeli olarak açılır. Öyle ki 8.000 devirde tamamen açık konuma gelirler. V-Boost sistemi, motor bloğunun maksimum gücünü yüzde 10 artırır.
Çıkışından kısa bir süre sonra büyük motosiklet tutkunlarından yoğun ilgi gören orijinal VMAX modeli, eşsiz havasıyla sonraki yirmi yıl boyunca kendi kategorisinin de dışında ünlenerek efsaneye dönüştü. Pazarda müthiş bir etki yarattı, 2007 yılının sonunda ise toplam üretimi 100.000 adet seviyelerindeydi.
Motor / Şasi
Bu makinede dört zamanlı, DOHC, dört supaplı, V4 motor ve döküm alüminyum iskelet kullanıldı.
BW 50 ilk kez Japonya'da eğlenceli bir çöl aracı ruhuna sahip, plajda sürülebilen bir scooter tasarlayan bir yaratım ekibi tarafından geliştirildi. Bunu yapabilmek üzere tasarlanan büyük tekerlekler (big wheels-BW), aynı zamanda BW modeline de adını verdi! Yamaha Motor Fransa'nın yönetim kurulu başkanı rahmetli Jean-Claude Olivier, 1988 sonbaharında Tokyo Motor fuarında lansmanı yapılan modelin pazar potansiyeline anında ikna olarak Avrupa'da da satışa sunma konusunda ısrarcı oldu. Akabinde alınan cesur bir kararla üretim hattı, Fransa'daki MBK fabrikasına taşındı ve 1990 yılında imalata başlandı.
Özellikle İtalya ve Fransa gibi Latin kökenli ülkelerde genç hedef kitleden muazzam bir ilgi gördü. BW'nin eğlenceli ve sportif ruhu, ciddi ve ulaşım odaklı rakiplerinden tamamen farklıydı. Gençler, kompakt ve hafif gövde ile enerjik motor kombinasyonuna bayıldı: Bu scooter'ı kullanmak çok eğlenceliydi. Dahası, sade, otantik ve dev tekerli sağlam tasarımı ile güçlü ve erkeksi görünüyordu.
Satışlar hızla yükseldi ve 90'lı yıllarda hep yüksek rakamlarla geçirdi, bir süre sonra yılda 100.000 satışı da aştı. Orijinal modelin üretimi birkaç minik teknik değişiklikle devam ederken 2004 yılında yani tam 15 yıl sonra modelde çok daha büyük bir değişiklik yapıldı.
Motor / Şasi
BW; 49cc, hava soğutmalı, iki zamanlı, yaylı emiş supaplı motoru ile güçlü bir performans sunuyor. Bu scooter, underbone çelik iskeleti ve genel olarak akıllı ve minimalist tasarıma sahip gövdesiyle dev tekerleklerine ve sağlam yapısına rağmen oldukça hafif, sadece 69 kg.
Macera türü, motosiklet dünyasının 1980'lerde en hızlı büyüyen alanlarından biriydi. XTZ750 Super Ténéré de bu tarzın öncülerindendi ve bu muhteşem tek silindirlinin arazi motosikletlerindeki patlamada çok önemli bir payı vardı. Ancak sürücüler artık sadece araziye çıkmayı değil yolculuk ekipmanı ve kamp eşyalarını yanlarına alarak otobanlarda dolaşabilmeyi de istiyorlardı. Bu da daha fazla güç ve yumuşaklık gerektiriyordu.
XTZ750 Super Ténéré, bu ihtiyaçları karşılıyor. Beş supaplı kapağı olan, sıvı soğutmalı ve son derece kompakt paralel bir ikiz motor ile beslenen bu motosiklet, yolda yumuşaklığı ve gücü, arazide ise torku ve tepkisi ile göz dolduruyor. Bu çok yumuşak motor aynı zamanda çok da sessiz. Bu da harika bir özellik çünkü motor gürültüsü, uzun sürüşlerde çok yorucu olabiliyor. Gelişmiş süspansiyon sistemi ile hafif şasi, motosiklet dünyasına yeni bir yol ve arazi performansı dengesi kazandırıyor. Ortaya mevcut ikiz motorlu arazi motosikletlerinden daha hafif ve daha kompakt, tek motorlu arazi motosikletlerinden ise çok daha güçlü ve yüksek hızlarda daha konforlu bir motosiklet çıkıyor.
Motor / Şasi
XTZ750 Super Ténéré'nin motoru; dört zamanlı, 750cc, DOHC, beş supaplı kapağı olan paralel çift silindirli, sıvı soğutmalı ve eğimlidir. Çift kızaklı, yüksek mukavemetli çelik malzemeden iskeleti hafif ve güçlüdür, bükülmeyi en aza indirir, yol ve arazilerde yol tutuşu sağlar.
©Yamaha Motor Europe N.V. / Yamaha Motor Co., Ltd. / Yamaha Motor Türkiye
Bu web sayfalarındaki bilgi veya görüntüler, Yamaha Motor Türkiye, Yamaha Motor Europe NV, Yamaha Motor Co., Ltd'nin açık yazılı onayı olmadan asla ticari veya ticari olmayan amaçlarla kullanılamaz. Her zaman güvenli sürün ve yasalara uyun.